Astronotlar Michael Lopez-Alegria ve Thomas Marshburn, katıldıkları uzay çalışmalarına ilişkin tecrübelerini paylaştı.
NASA astronotları Lopez-Alegria ve Marshburn, Uzay Kaşifleri Derneğince (Association of Space Explorers-ASE) Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezinin (GUHEM) ev sahipliğinde Uludağ’daki Bursa Business School’da düzenlenen “Planetary Congress” (Gezegen Kongresi) kapsamında AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Lopez-Alegria, Axiom 3 ile Ocak 2024’te uluslararası mürettebatla Uluslararası Uzay İstasyonu’na 14 günlük görev için uçmaya hazırlandıklarını, her astronotun kendi ülkesinin kurum, üniversite, hükümet ve sivil toplum örgütlerinin araştırmalarını da getirip sonuçlar elde etmeye çalışacağını belirtti.
Seçilen iki Türk astronot Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’in onlarla eğitim almasından dolayı mutluluk duyduğunu dile getiren Lopez-Alegria, “Çok profesyonel, hazırlıklı ve meraklılar. Biri askeri pilotluk tecrübesine sahip, diğeri ise mühendis. Astronot olmak için iyi bir temelleri var. Büyük istekle eğitime başladılar ve onlarla çalışmak memnuniyet verici.” dedi.
Lopez-Alegria, daha önce birkaç kez Türkiye’de bulunduğunu, Türk astronotların seçilme sürecinde de burada bulunduğunu anlattı.
Uzay tecrübeleri hakkında Lopez-Alegria, “Harika, eşsiz ve mükemmel bir deneyim. Birkaç kez orada bulunmama rağmen bunu anlatmak benim için bile zor. Bundan bahsetmek benim için biraz zor çünkü Dünya’daki yaşamdan çok farklı. Süzülme hissinden Dünya’yı 400 kilometre irtifadan görmeye kadar büyülü. Hatta fırlatma heyecanı da çünkü pek çok hız değişimi ve dinamik hareket yaşanıyor. Yani kocaman bir paket gibi, harika bir hediye.” değerlendirmesinde bulundu.
“İnsanların ne kadar küçük olduğunu fark ediyorsun”
Astronot olmasının yanı sıra doktor olan Marshburn da Sierra Space adlı sivil havacılık şirketinin projesi “Dream Chaser” hakkında, “Yeniden kullanılabilir bir araç. Kanatlı bir uzay aracı. Resmine baktığınızda biraz uzay aracına benzediğini görebilirsiniz. Bundan memnunuz.” diye konuştu.
Marshburn, bu proje sayesinde uzayda herhangi bir zarar görmeden Dünya’ya iniş yapılabileceğini ve çeşitli malzemeleri de uzaydan Dünya’ya geri getirebileceklerini söyledi.
Üç uzay misyonuna katıldığını ve hepsinin birbirinden farklı olduğunu dile getiren Marshburn, “İlkinde gözlerini kocaman açıyorsun, orada olduğuna inanamıyorsun. Bir fark etme süreci oluyor ve bu benim için 40 yıllık bir hayalin gerçekleşmesiydi. Uzay gibi çok zor, güzel ve zorlayıcı bir çevrede birçok başarıya imza atanlara çok büyük saygım var.” ifadelerini kullandı.
Bir sürü su ve bulut gördüğünü belirten Marshburn, “Dünya’da insanların ne kadar küçük olduğunu fark ediyorsun. O farkındalık güzel. Bugün oraya geri dönmek ve ‘yerçekimsiz ortamı’ tekrar deneyimlemek isterim. Çalışmak için çok zevkli bir ortamdı.” yorumunu yaptı.
Marshburn, her yıl ASE konferansında yörüngede görev alanların bir araya geldiğini, yakında uzaya gidecek Türk astronotlarla bu seyahatte tanışmanın da çok güzel olduğunu dile getirdi.
Her zaman böyle fırsatlar yakalayamadıklarını kaydeden Marshburn, Bursa gibi güzel bir şehirde bulunmaktan da çok memnun olduğunu sözlerine ekledi.